بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَقَضَيْنَآ إِلَيْهِ ذَٰلِكَ ٱلْأَمْرَ أَنَّ دَابِرَ هَٰٓؤُلَآءِ مَقْطُوعٌ مُّصْبِحِينَ ٦٦

Böylece ona bunların sonlarının kesilmiş olarak sabahlayacaklarını bildirdik.

– İbni Kesir

وَجَآءَ أَهْلُ ٱلْمَدِينَةِ يَسْتَبْشِرُونَ ٦٧

Şehir halkı sevinerek geldiler.

– İbni Kesir

قَالَ إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ ضَيْفِى فَلَا تَفْضَحُونِ ٦٨

Dedi ki: Bunlar benim konuklarımdır, onlara karşı beni mahcub etmeyin.

– İbni Kesir

وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَلَا تُخْزُونِ ٦٩

Allah'tan korkun da beni rezil etmeyin.

– İbni Kesir

قَالُوٓاْ أَوَلَمْ نَنْهَكَ عَنِ ٱلْعَٰلَمِينَ ٧٠

Dediler ki: Biz seni alemlerden men'etmemiş miydik?

– İbni Kesir

قَالَ هَٰٓؤُلَآءِ بَنَاتِىٓ إِن كُنتُمْ فَٰعِلِينَ ٧١

Dedi ki: Yapacaksanız işte bunlar, benim kızlarım.

– İbni Kesir

لَعَمْرُكَ إِنَّهُمْ لَفِى سَكْرَتِهِمْ يَعْمَهُونَ ٧٢

Senin ömrüne andolsun ki, onlar sarhoşlukları içinde muhakkak serseri bir halde idiler.

– İbni Kesir

فَأَخَذَتْهُمُ ٱلصَّيْحَةُ مُشْرِقِينَ ٧٣

Tan yeri ağarırken çığlık onları yakalayıverdi.

– İbni Kesir

فَجَعَلْنَا عَٰلِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِّن سِجِّيلٍ ٧٤

Ülkelerinin üstünü altına getirdi. Üzerlerine sert taş yağdırdık.

– İbni Kesir

إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَٰتٍ لِّلْمُتَوَسِّمِينَ ٧٥

Bunda görebilenler için ayetler vardır.

– İbni Kesir

وَإِنَّهَا لَبِسَبِيلٍ مُّقِيمٍ ٧٦

O yerler, işlek yollar üzerinde hala durmaktadır.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu